Ömer Faruk Kök

KAVGAM

Küçük bedenlerde büyük insanlar olmak isteyen, oldu bitti ufak boylu, kafası büyük bir evladın hikayesidir bu hikaye. İki kızın üzerine doğmuş sivrisinek gibi hastalık taşıyan, haşin ve gaddar 7 küçük Pablo Escobar kılıklı dayının yiğeni şimdilerin ATADAM’ıyım ben. Kendi halinde yaşamaya çalışan, ekonomik bunalımlarda yüzüp bir çıkış arayan bir babanın oğlu… Sanki batırdığı işler yetmezmiş gibi bir de un tepeleyerek kazanılmaya çalışan para ile bir zamanların fırıncısı. İlkokul çağlarında sessiz karaktere sahip olduğu düşünülen, bu yüzden hep ön plana ittirilmeye çalışan ama oğlan dayıya çeker meselesini unutan bir aileye sahiptir ATADAM’ımız.

   Her zaman içinde sakladığı potansiyel küçük gangster olmaya ilk adımı atarken nohut tenceresinin başında durmuş kırmızı toz biber ile tuz arasındaki renk karmaşasını önlemeye çalışan 13 yaşlarında bir At. Yedikleri iki dürüm nohutun üzerine;  yaptırdıkları yolluk iki paket nohut dürümünün parasını vermemekte israr eden iki kovboy,  AT’ın para almadan ekmek yok israrı karşısında; gelecekte ona miras kalacak hassas bir mor gözün yediği ilk yumrukla içersindeki AT’lığın ortaya çıkışındaki tencere kovboy kafasına inişin ilk tepkimesiyle, baba dayağının başlangıcı, sol gözün hassas morluğu ve sigara izmariti toplayarak büyümenin başlangıcıdır ‘’Kavgam’’

BU SİTE İLE KURULMUŞTUR